18 Kasım 2015 Çarşamba

KLEOPATRA'NIN GÜZELLİĞİNE SAHİP OLMAK ARTIK MÜMKÜN!

Son yıllarda popüler olan iplikle ameliyatsız cilt germe yöntemi, tarihte çok eskilere dayanan bir uygulama olduğu söylenir.. Öyle ki, Kleopatra'nın yüzünden de altın iplikler çıktığı rivayet edilir.
Yaşımızın artmasıyla yüzümüzdeki hacim ve kollajen azalır. Bu azalma yerçekiminin de etkisiyle yanağın ve gıdının sarkmasına neden olur. Peki öyleyse, iplikle cilt germe yöntemi yaşla birlikte artan bu problemleri ortadan kaldırmada etkili olur mu? Ne gibi olumlu sonuçlar doğurmaktadır?
  • Cilt kalitesi artar.
  • Çene (gıdı), yanak sarkmaları toparlanır.
  • Boynun daha gergin görünmesini sağlanır.
  • Yüz ovalinin daha güzel ve net bir şekilde ortaya çıkar.
  • Burun kenarlarından dudak köşesine inen çizgiler (nazolabial) kaybolur.
  • Yüze daha genç, daha canlı bir görünüm kazandırılır.
İplikle ameliyatsız cilt germe yöntemi nedir?
Son yıllarda geliştirilen ve Avrupa'da sıkça kullanılan yeni bir cilt germe yöntemidir. Bu yöntemde cilt altına özel iplikler yerleştirilmektedir. İp, PDO (polidioksanon) adlı maddeden yapılır. Mono, screw ve cog diye adlandırılan farklı boyutlarda ve şekillerde ipler mevcuttur. Cildin sarkma durumuna göre iplik sayısı 30-100 civarı olarak belirlenir. Cildin asılması gereken ve kırışıklıkların olduğu yerlerine özel PDO iplikler yerleştirilir. İplik gerilince deriyi çeker ve istenildiği ölçüde gerilme sağlanır.
İplikle cilt germe yöntemi vücutta nerelerde kullanılır?
Yüz, boyun ve vücutta birçok uygulama alanı bulunmaktadır. Özellikle yanak, kaş ve göz kapağı sarkmasında, alın germede, bozulmuş çene çizgisinin düzeltilmesinde ve boyun germede kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, yüzden V görünümü isteyen kişilerde de sık kullanılan bir uygulamadır. Ayrıca kol altları ve bacak içlerinde sarkmış bölgelere de kullanılmaktadır.
İplikle ameliyatsız cilt germe yöntemi nasıl yapılmaktadır?
Uygulama yapılacak bölgelere anestezik krem ve enjeksiyon uygulanır. Simetrik olması amacıyla uygulama bölgeleri kalemle işaretlenir. Cok ince iğneler içerisine yerleştirilmiş PDO ipler cilt altına yerleştirilir.
Bu işlemin dokudaki etkileri nelerdir?
PDO ipliklere cevap olarak cildiniz fibroblast ve büyüme faktörü içeren kollajen üretimine başlar. Uygulama sonrası aradaki fark hemen görülebilir. 3 ayda kollajen üretimi maksimum düzeye ulaşır. Bu fark zaman geçtikçe daha net belli olur ve cildiniz giderek daha çok gerilir. Birkaç hafta sonra sonra nihai sonuç tamamen görülebilir hale gelir ve etkisini 12-18 ay boyunca sürdürür. Hem cilt yapısında düzelme meydana gelir hem de lifting ve sıkılaşma sağlanır.
Uygulamanın avantajları nelerdir?
Cilde uygulandığında ameliyatla gerilmiş gibi bir görünüm vermemesi büyük avantajdır. Etkinliğinin ortalama 2 yıl gibi uzun süreli olması diğer avantajıdır. Aynı zamanda ince kırışıklıkları da gideren bir uygulamadır. İşlem kısa sürmektedir (30-60 dk) ve aynı zamanda oldukça güvenlidir. Yan etkisi yoktur. Lokal anestezi altında uygulandığı için ağrısız bir işlemdir. Hasta sosyal hayatına hemen devam edebilir. Aynı anda birçok estetik işlemle birlikte de uygulama yapılabilmektedir, herhangi bir komplikasyon riski taşımaz.
İplikle cilt germe yöntemi güvenli midir?
PDO uzun yıllardır tüm ameliyatlarda kullanılan dikiş ipleridir ve dolayısıyla vücuttaki etkileri çok iyi bilinmektedir. İşlem sonrasında küçük morluklar ve ödem dışında başka bir problemle karşılaşılmaz. Bu oluşan morluklar ve ödem de 2-3 gün içinde toparlanmaktadır.
İplikle cilt germe yöntemi kimler için idealdir?
Hem erkeklere hem de kadınlara uygulanabilmektedir. Genellikle 35-55 yaş arası, genç ve dinamik görünmek isteyen ve sarkmaları olan kişiler için ideal bir yöntemdir.
Uygulama sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
Hastanın 1-2 gün kadar yemek yerken, konuşurken, mimik yaparken dikkatli olması uygulamanın kalıcı sonucunu olumlu etkiler. Yüze fazla baskı yapılmaması gerekir. Çoğu hasta uygulama sonrasında günlük aktivitelerine dönmektedir.
                                                                    Uzm. Dr. Bircan BARSBEY


Aşağıdaki fotoğraflarda OTA Poliklinik’e gelen üyelerimizin iplikle cilt germe uygulama aşamaları ve uygulama öncesi ve sonrası farkları görebilirsiniz. Üyemizin yüzün sağ bölgesine işlem uygulanmış, sol bölgesine işlem uygulanmamıştır. Karşılaştırdığımızda ip ile yüz germe işleminin ne kadar olumlu sonuçlar doğurduğunu görmemiz mümkün. Burun kenarlarından dudak köşesine inen çizgiler (nazolabial) ip ile yüz germe işleminden sonra kaybolmuş, lifting ve sıkılaşma sağlanmıştır.

Uygulama ile ilgili daha detaylı bilgi almak için doktorumuzla ücretsiz ön görüşme yapabilirsiniz. Her zaman genç kalmanız mümkün, yeter ki küçük dokunuşlara hayatınızda yer verin… Görüşmek dileğiyle!









6 Kasım 2015 Cuma

ELMA DERSEM ANDROİD , ARMUT DERSEM JİNOİD



Yağ doku son yıllarda önemli bir endokrin organ olarak kabul edilmekte. Yağ dokusu, en büyük enerji deposudur, organlarımızı mekanik dış etkilere karşı korur, yağda eriyen vitaminleri depolar, vücudumuzun ısı yalıtımını sağlar ve birçok hormonun sentezinde etkin rol oynar. Yağ dokusunun bu görevleri göz önünde bulundurulduğunda bir insanın vücudunda sıfır yağ olması gibi bir durum söz konusu değildir. Vücuttaki yağ oranı erkeklerde % 15-20, kadınlarda ise % 25-30 olmalıdır.Vücut yağ oranının; erkeklerde % 25’in üzerinde, kadınlarda ise % 35’in üzerinde olması halinde tehlike çanları çalmaya başlar. Yağ dokusunun dağılımı kişiden kişiye farklılık gösterir. Vücut yağının yoğunlaştığı bölgeye göre vücut tipi 2 gruba ayrılır. Elma tipi ve armut tipi yağlanma. Peki sizin yağ dağılımınız ne durumda?

Bir boy aynası önünde durun, vücut şeklinizi değerlendirin. Bacaklarınız ince, gövdeniz daha belirgin ise “elma tipi” , beliniz ince ,kalçalarınız daha belirgin ise “armut tipi” olarak tanımlanan vücut şekline sahipsiniz demektir.

Belim giderek kalınlaşıyor!!

Yağ dokusunun bedenin üst kısmında toplanmasına “ karın tipi” , “android” veya “elma tipi şişmanlık” denir. Bir mezura edinin ve mutlaka düzenli aralıklarla bel çevresi ölçümünüzü yapın . Ölçümde birçok ölçüm yeri kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi; en alt kaburga kemiği ile iliak kemik arası orta noktadan geçen çevrenin ölçülmesidir. Artık bel çevrenizi biliyorsunuz.

Bel çevresinin kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm geçmesi elma tipi şişmanlığın habercisidir. Yapılan araştırmalar Android yağlanma oranın %34’lere kadar çıktığını göstermekte. Karın çevresinde biriken yağlar, vücudun diğer yerlerinde biriken yağlara göre hastalık riskini daha fazla artırmaktadır. Çünkü buradaki yağ hücreleri daha büyüktür ve iç organlara daha yakındır.
Bedenin üst kısmı şişman olanlarda; koroner kalp hastalıkları, diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon, dislipidemi ( kolesterol, trigliseridin artması), iyi huylu kolesterolün düşmesi,karaciğer yağlanması daha sık görülür.

Pantolonlarım dar geliyor!!

Yağ dokusunun vücudun alt bölümlerinde (kalça ve uyluklarda) toplanmasına “ kadın tipi” ,“jinoid” veya “armut tipi şişmanlık” denir. İsminden de anlaşıldığı gibi kadınlarda erkeklere oranla görülme sıklığı fazladır. Estetik olarak hiç kimsenin memnun olmadığı bu durum aslında sağlık yönünden avantajdır. elma tipi yağlanmaya oranla diyabet, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara yakalanma riski daha düşüktür. Bu vücut şekline sahip kişilerde eklemlerde ağrı,varis gibi damar problemleri görülür.

Kilo kaybı ve sağlıklı beslenme şart!

Her iki vücut tipinde de en uygun tedavi kilo kaybı, fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı değişikliğidir. İşte sağlıklı kilo kaybı için beslenme uzmanınızdan öneriler;
  1. Günde 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterin. Yemeklerden yarım saat önce içtiğiniz su, mide asidini azaltarak, açlığı baskılar.
  2. Günde 2-3 porsiyon yağsız süt,yoğurt tüketin. Süt ürünlerinde bulunan kalsiyum yağ yakımını hızlandırıyor.
  3. Günde 10 adet badem tüketin. Düzenli badem tüketimi bel çevresinde %10’a kadar düşüş sağlıyor.
  4. Fiziksel aktivitenizi arttırın. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre haftada 150 dakika spor yapmanız yeterli .
  5. Haftada 2-3 gün mutlaka balık tüketin. Omega-3 içeriği sayesinde balık yüksek trigliseriti düşürmede etkili.
  6. Keten tohumunu beslenmenize ekleyin. Salatalarınıza , yoğurdunuza ekleyerek iyi huylu kolesterolünüzün artmasını sağlayabilirsiniz.
  7. Tuz tüketiminizi sınırlandırın. Günde 1 çay kaşığı tuz yeterli olacaktır.
  8. Öğle yemeklerinde et, tavuk, balık, kurubaklagil yemeği , akşam ise sebze yemeği tercih etmeniz kilo vermenizi kolaylaştıracaktır.
  9. Kızartma yerine ızgara, fırında, haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edin.
  10. Yemeklerinizi baharatlarla renklendirin. Hem metabolizmanızı hızlandırın , hem yemeklerinizi lezzetlendirin.  
Vücudunuzda yağlanmanın hangi bölgelere toplandığı, sağlığınız ve dış görünümünüz için çok önemlidir. Vücut tipinize göre beslenip, doğru bir egzersiz programıyla ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.

Diyetisyen Selvi Akman