13 Nisan 2016 Çarşamba

TATLI KRİZİ İÇİN TATLI DOZLAR


   

Diyet yapıyorsunuz ve canınız tatlı çekiyorsa korkmayın! Peki bu tatlı krizlerini nasıl kontrol altına alabilirsiniz? Tatlı ihtiyacınızın arttığı bu durumlarda öncelikle sakin olunuz ve diyet programınızda ani değişiklikler yapmak yerine tatlı dozlarla bunu kontrol ediniz. 


Kriz anında tüketebileceğiniz 7 tatlı doz:

1-Taze meyveler, kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru erik gibi tatlı ama sağlıklı atıştırmalıklara tercih ediniz.
2-Tatlıdan alacağınız kaloriyi azaltmak ve daha az miktarda tatlı tüketmek için kuru meyve, kuru yemiş ve tarçını blenderdan geçiriniz ve top şeklini veriniz. Bir top şeklinde light sütünüzle beraber tüketebilirsiniz.
3-İstediğiniz bir meyveyi küp küp kestikten sonra tarçına bulayıp fırında pişirerek yiyebilirsiniz.
4- Sevdiğiniz meyveyi çöp şişe geçirerek, eritilmiş bitter çikolataya batırınız ve buzdolabının buzluk kısmında donmaya bırakınız. Ara öğün saatinizde ½ porsiyon meyve olarak tüketiniz.
5- Light yoğurdun üzerine tarçın serpebilirsiniz. Hatta isterseniz taze veya kuru meyveleri ve kuru yemişleri karıştırınız.
6-Çikolata tüketmek istiyorsanız kesinlikle bitter çikolata tercih ediniz. Light sütlü kafeinsiz kahve ve iki küçük kare bitter çikolata ile tatlı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
7- Hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlıları tercih etmeniz size yaklaşık 200 kalori kazandırır.

Diyetisyen Selvi Akman 





METABOLİZMANIZ YAVAŞ MI ÇALIŞIYOR?


Metabolizma hızı yaşa, cinsiyete, kas yoğunluğuna, vücudundaki yağ miktarına ve egzersiz yapma durumuna göre değişebilir. Kilo vermek için metabolizmayı hızlandırmak gerekir. 
Peki , metabolizmayı hızlandıran etkenler nelerdir?

1- Güne mutlaka iyi bir kahvaltıyla başlayınız. Kahvaltı yapmanız metabolizmanızı % 15-20 oranında artırmaya yardımcı olacaktır. ' Uyanınca bir şey yiyemiyorum' veya 'zamanım yok' diyorsanız bir bardak süt içiniz, meyve veya 1 avuç kuru yemiş yiyiniz, metabolizmanız çalışmaya başlasın, sonra kahvaltınızı yaparsınız.

2- Vücudun susuz kalması metabolizmanızı yavaşlatır. Çay, yeşil çay ve kahve içmek metabolizmanızın hızlanmasını sağlar ancak bu içecekler su yerine tüketilmemelidir. Her gün vücudunuzun ihtiyacını karşılayacak yeterli miktarda su tüketiniz. Eğer su içmekte zorlanıyorsanız günlük içeceğiniz su içine taze nane yaprakları, çubuk tarçın, elma ya da limon ekleyerek suyunuzu tatlandırabilirsiniz.

3- Öğün atlamanız ve uzun süre aç kalmanız durumunda metabolizmanız daha yavaş çalışır. Bunun için öğünlerinizi az az ve sık sık tüketiniz. Günlük planınıza göre düzenleyeceğiniz ara öğünler kan şekerinizi dengeler, böylelikle iştahınızı kontrol edebilirsiniz.

4- Metabolizmanızı hızlandırmak için öğünlerinizin bir tanesinde yağsız dana eti, hindi, balık, tavuk, yumurta, süt, yoğurt gibi protein tüketiniz. Diyetinizde düzenli kalsiyum içeren yiyeceklerin alınması, metabolizmanızı hızlandırır. Bu nedenle beslenmenizde süt ve yoğurt tüketimine özen gösteriniz.

5- Diyetinizde düşük glisemik indeksli besinlere yer veriniz. Beyaz ekmek, beyaz pirinç, patates, mısır gevreği gibi besinlerin yerine tam tahıllı ekmek ve tam buğday ekmeği tercih ediniz.

6- Yemeklerinize ilave edeceğiniz kırmızı biber, sarımsak, zencefil ve hardal tohumu metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olur.


7- Düzenli egzersiz yaparak metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Uykusuzluk metabolizmanızı yavaşlatır. Bu nedenle günde 7-8 saat uyumaya özen gösteriniz.  

Diyetisyen Selvi Akman 

OBEZİTE CERRAHİ SONRASI BESLENME




Obezite cerrahi sonrası doğru beslenme alışkanlığı kazanmak için 9 ipucu :

1-Besinleri küçük parçalar halinde yavaş yavaş tüketin!
Besinlerin iyi çiğnenmesi ile küçük parçalara ayrılması sindirim işlemini kolaylaştırır. Bu nedenle her besin en az 20-25 kez çiğnenmelidir. Küçük boyutlu çatal ve kaşık kullanımı yavaş ve fazla çiğneyerek yemek yemenizi sağlar.


2-Porsiyon kontrolü yapın!
Küçük porsiyonlu tabaklar ile fazladan besin tüketmemiş olursunuz. Yiyeceklerin birer porsiyon miktarlarını öğrenene kadar, besinleri tartmak için mutfak terazisi kullanabilirsiniz.

3-Doygunluk hissi oluştuğunda yemeğe ara verin!
Kendinizi fazla yemek yemeğe zorlama zamanla midenin genişlemesine ve kusmaya neden olabilir. Tokluk hissi oluştuğunda yeme işlemi bırakılmalıdır.

4-Günde 3 ana öğün ve 3 ara öğün şeklinde beslenin!
Mide hacminin küçülmesi ile midenin aşırı doluluğunu engellemek için az ve sık beslenme önerilir. Günde 4 saatten daha fazla aç kalmamak hızlı ve çok yemek yemenizi önler.

5-Yemek sırasında sıvı tüketmeyin!
Sıvı ve katı besinlerin birlikte tüketilmesi mide bulantısı ve şişkinliğe neden olabilir. Bu nedenle sıvıları yemeklerden yarım saat önce veya yarım saat sonra tüketmelisiniz.

6-Yudumlar arasında 1-2 dakika bekleyin!
Her gün en az 6-8 bardak sıvı tüketiniz. Hazır meyve suları, kafeinli ve karbonatlı içecekleri ( soda, kola, gazoz ) tercih etmeyiniz.

7-Yağ ve şeker içeriği yüksek besinleri tüketmekten kaçının!
Enerji içeriği yüksek olan bu besinler vücut ağırlık kaybını yavaşlatırlar. Ayrıca bu tür besinler Dumping Sendromuna neden olabilir. Tüketeceğiniz besinlerin yağ içeriğinin düşük olmasına ve şekersiz olmasına dikkat ediniz.

8-Her öğünde proteinler!
Her öğünde protein kaynağı olan besinler ilk olarak tüketilmelidir. Günde en az 60-80 gram protein almalısınız.

9-Her gün fiziksel aktivite yapın!
Günde en az 30 dakika boyunca yürüyüş tercih edilebilir.

Diyetisyen Selvi Akman 

12 Nisan 2016 Salı

DÖVME SİLME TEDAVİSİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER

Dövme, günümüzde özellikle genç kuşağın oldukça önem verdiği bir uygulama haline geldi. Fakat zaman içerisinde büyük bir keyifle yaptırdığımız bu dövmelerden sıkılabiliyoruz. Akabinde ya bu dövmelerin tamamen silinmesini tercih ediyoruz ya da varolan dövmeyi revize ederek yeni bir görünüm kazandırıyoruz.

Renkli ya da siyah tüm dövmeleri, Q anahtarlı lazerler aracılığıyla silebiliyoruz.


Lazer ışınları boya partiküllerine ulaştıdığı enerjiyle, bu partiküllerin parçalanarak ufalanmalarına sebep olurlar. Parçalanan bu dövme pigmentleri de bağışıklık sistemimiz tarafından dışarıya atılır. Vücudumuzdaki akyuvarlar bu boya kırıntılarını bölgeden uzaklaştırarak her seansta dövmenin renginin belirli oranlarda açılmasına sebep olurlar.

Dövme silme tedavisinde başarı, kişinin kaç seans gelmesi gerektiği, dövmenin derinliği, rengi, boyutu, profesyonel dövme olup olmaması ve uygulama üzerinden ne kadar zaman geçtiği ile ilgilidir. Bu nedenle, tedavi için kesin seans sayısı verilememektedir. Dövmede kullanılan boyaların kalitesi de tedavinin sonucunu etkilemektedir. Vücudun daha kolay dışarı atabileceği boyalar daha kolay çözünen boyalardır.
Bazı dövme renklerinde başarı oldukça yüksekken (siyah, lacivert, kırmızı), bazılarında başarı daha düşüktür (yeşil, açık mavi, sarı). Tedavi başarısı dövmenin yapıldığı bölgeye göre değişmektedir. Vücutta merkeze yakın alanlarda tedavi daha başarılıyken, el sırtı, ayak bileği gibi distal alanlarda başarı oranı daha düşüktür. Tedavi başarısını etkileyen bir diğer faktör dövmenin yaşıdır. Bir yıldan daha önce yaptırılmış dövmelerde başarı oranı daha düşüktür. Uzun süre önce yapılmış dövmeler tedaviye daha iyi yanıt verirler.

Lazerle Dövme Silme uygulaması; genel anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. İşlemin yapıılacağa bölgeye lokal anestezik kremler ya da lokal anestezi iğneleri uygulanması yeterli olmaktadır. Seans araları 6-8 hafta kadardır. Daha erken yapılan seansların fayda sağlamadığı saptanmıştır.

İşlem sonrasında uygulama alanında ortaya çıkan kızarıklık ve ödem, birkaç gün içinde kendini kabuklanma olarak gösterir. Uygulama sonrasında birkaç saat sürebilen yanma olabilir fakat bu yanma geçicidir. Deri, 7-10 gün içerisinde iyileşme göstermektedir. Nadir olarak uygulama alanında içi sıvı dolu baloncuklar oluşabilir. Yine çok nadir olarak bazı dövme boyaları silinirken geçici alerjik reaksiyon gelişebilir. Uygulama sonrasında epitelizan kremlerin kullanılmasını önermekteyiz. Lazerle dövme tedavilerinin büyük bir çoğunluğunda kalıcı bir lekelenme veya iz gelişmemektedir. 

Yeni başlangıçlar için her zaman OTA Poliklinik’e bekleriz. Tüm görüşmelerimiz ücretsizdir. Görüşmek üzere…


Dr. Pelin TAŞKIRAN